İçinde denizden sulakalana, subasar ormandan kuru ormana, kumuldan sazlığa pek çok değişik yaşama ortamının bulunduğu Yıldız Dağları ülkemizin en görkemli doğa parçalarından biridir.

Bu güne kadar yapılan araştırmaların saptadıklarına göre yere yapışık yosunlardan 25-30 m. boya ulaşan ağaçlara kadar 610 tür civarında bitki, 300 türden fazla böcek, 30 tür tatlı su balığı, 25 tür ekonomik değerde deniz balığı, 50 tür memeli, 247 tür kuş, 35 tür sürüngenin oluşturduğu canlılar topluluğu... İşte Yıldız Dağları’nın zengin yaban hayatı.

Bu zengin ortamdaki longoz ekosisteminin barındırdığı 3 adet, sadece bu yörede bulunan endemik bitki türü dahil olmak üzere çeşitli memeli, kuş, sürüngen ve balık türlerinden oluşan toplam 40 grup canlı, kesinlikle korunması gereken kırmızı liste içinde yer almaktadır.

Memeliler dünyasında 8 gr. lık sivri fareden 250 kg. lık geyiğe veya 5 mm. boyunda siyah orman karıncasına kadar çeşitli canlılar görebileceğiniz gibi, sürüngenler dünyasında da ayakları olmayan, yılan benzeri oluklu kertenkele türlerine rastlayabilirsiniz. Kuşlarımızın en güçlüsü Akkuyruklu kartalın kanat açıklığı 3 m. ye yaklaşmaktayken çıtkuşu 9 cm. boyu ve 10 gr.lık ağırlığıyla en küçük kuştur. Göç zamanında turnaları, leylekleri, yırtıcıları, pelikanları, çeşitli ördekleri izleyebilirsiniz.

Derelerimizde ve deniz kıyılarında su samuruna rastlarsınız. Kumulların 50-100 m. açığında 3 tür yunus görebilirsiniz. Longozda ve ardındaki ormanlarımızda sincaplarla yediuyurları gözleyerek birbirlerine nasıl da benzediklerine şaşarsınız. Kara kaplumbağalarımız iki türdür. Yılanlarımızın çoğu zehirsizdir ve bu yörede yılan ısırması pek seyrek olabilir. Başparmağınızın boyundan karatavuk büyüklüğüne kadar varan yarasalarımız vardır. Dupnisa Mağarası yarasaların asıl mekânıdır ama onları longozda ve kıyı düzlüklerinde veya meşe ormanında da görebilirsiniz.

Kışın göllerimizin donmuş yüzeylerinde balıkçılların ve ördeklerin buz balesi yapar gibi dolaşmaları harika görüntülerdir. Kuğuları başınızın üstünden kanatlarından ıslıksı sesler çıkararak geçerlerken tek kişilik bir uçak geçiyor sanırsınız. Sonbaharda leyleklerle birlikte yırtıcı kuşların göçünü izlemeye doyamazsınız. Birlikte binlerce kilometrelik mesafeleri gece gündüz uçarak Afrika’nın güneyine, Hindistan’a kadar gideceklerini düşünmek onlara sevginizi, saygınızı arttırır. İlkbaharda martılara çok benzeyen sumruların eşleşme gösterilerinde yakaladıkları balıkları havada birbirlerine atışlarını gördünüz mü daha önce? Balık kartalının suya dalıp pençeleriyle yakaladığı kefalı taşıyarak götürüşü merakla izlenecek bir olaydır. Tilkinin ve porsuğun orman tabanında kazdığı yuvasının deliklerini sayabilirsiniz. Şansınız varsa, eli tüfeklilerden kurtulmuş mahzun karacalara veya bir geyiğe de rastlayabilirsiniz ama çok şansınız varsa.. Tüm Yıldız Dağları’ndaki gezileriniz içinde bu da keyifli bir gözlem olacaktır.

Doğamız muhteşemdir.