facebook twitter

İğneada Feneri

İğneada Feneri, Koru Burnu’nun ucunda, ülkenin Batı Karadeniz’de son limanının biraz kuzey doğusunda, 1866 yılından günümüze ulaşan ferahlatıcı ışığını sonsuza yollamakta. Osmanlı Devleti, deniz ticaretinin önemini kavramasının ardından, ekonomik gelişmesini güçlendirme girişimleri arasında Fransa ile geliştirilen ikili ilişkiler çerçevesinde denizlerde güvenli ulaşımı sağlamak amacıyla bir dizi deniz feneri inşa etme anlaşması yapmış. İşte bu anlaşmanın ürünlerinden biri olan İğneada Feneri kurulduğu dönemde gazyağı ile çalışıyormuş. Teknik gelişmelerin gereği olarak daha sonra asetilen gazı ile çalıştırılmış. Elektrik enerjisinin bölgede kullanılmaya başlamasıyla fener de elektrik enerjisiyle çalıştırılır olmuş. Günümüzde hâlâ elektrik enerjisine bağlı ama ayrıca güneş enerjisini elektriğe çeviren panellerle donatıldı. Yörenin ormanlık olması nedeniyle enerji hatlarında, ağaçların fırtınalarla devrilmesinin yol açtığı enerji kesintilerine karşı tedbir olarak bir dizi akümülatör hem güneşten, gerektiğinde de elektrik hatlarından gelen enerjiyi depoluyor. Böylece fenerimiz geceleri denizcilerimize Koru Burnu’nu ve limanın yerini belli ediyor. Sisli, puslu olmayan açık havalarda 20 mil mesafeden görülen fener 10 saniyede bir çakıyor. Güçlü bir ampulün çevresinde birbirinin karşısında bulunan iki aynanın sürekli dönmesiyle ve belli açılarda yerleştirilen prizmaların ışığı güçlendirerek yansıtmasıyla gecenin karanlığına bir ışık demeti salınıyor.

Fenerler kuruldukları dönemde görevlilerine tahsis edilen hizmetli evleriyle de donatılmışlar. Böylece her fenerde bir aile çalışır hale gelmiş. Bu ailelerin fertleri fener hizmetinin aksatılmadan yürütülmesinde fenerciliği birbirlerinden devralarak adeta babadan evlada aktarılan bir görev mirası gibi hizmetlerini sürdürmüşler. İğneada Feneri de kurulduğundan günümüze Engin ailesi tarafından titizlikle korunmuş ve işletilmiş.

Birkaç yıldan beri Ulaştırma Bakanlığı, personel giderinde kısıntı yapmak için fenerleri otomatik olarak çalışır hale getirdi. Bizim fenerimiz de bu uygulamadan nasibini aldı ve Engin Ailesi’nin son fenercisi görevini, otomatik fener işletme sistemine devretti.